oğuz atay
ülkemizde, eski çağlardan beri birçok medeniyet yetişmiştir. ülkemiz, birbirine benzemeyen birçok medeniyetin beşiği olmuştur. bu beşikte birçok medeniyet sallanmıştır. birçok medeniyeti uyutmuşuzdur. en son kurulan medeniyet ekmek medeniyetidir. bu medeniyetin sürekli oluşunu sağlamak için, ülkemizin birçok yerinde, buğday yetişir. fakat ülkemizde en çok yetişen, köylüdür. köylü, bütün iklimlerde yetişir. köylünün yetişmesi için, çok emek vermeye ihtiyaç yoktur. köylü bozkırda yetişir, yaylada yetişir, ormanda yetişir, dağda yetişir. çabuk büyür, erken meyve verir. kendi kendine yetişir. kendi kendine meyve verir. biz köylüleri çok severiz. şehre gelirlerse onlardan kapıcı ve amele yaparız. satır başı.
ülkemizde tarım ürünleri yetişir. kuru üzüm ve incir yetişir. önce ıslak yemişler yetişir. onları, güneş olan yerlerde kurutarak kuru yemiş yetiştiririz. ingiltere'ye göndeririz, onlar da bize gerçek gönderirler. gerçek tohumları gönderirler. biz, o gerçeklerden, kendimize göre gerçekler yetiştirmeye çalışırız. son yıllarda, kuru üzüm ve incirin yanı sıra, köylü de göndermeye başlamışızdır. bu köylüleri, önce şehirlerde biraz yetiştiririz. tam olgunlaşmadan -yolda bozulmasınlar diye- başka ülkelere göndeririz. onlar da bize döviz gönderirler. halk müziği göndeririz; şoför plağı gönderirler, aranjman gönderirler. azgelişmişülke göndeririz, yardım gönderirler. zelzele, toprak kayması, sel felaketi haberleri göndeririz; çadır ve heyet gönderirler. asker göndeririz, teşekkür gönderirler. binbirzorlukla yetiştirdiğimizdeğerler göndeririz, dışülkelerdeçalışan yabancılaristatistiği gönderirler. gerçekinsanlarımızı göndeririz, bizeordanmektup gönderirler.