maurice blanchot
bende birisi kendisi ile sohbet ediyor.
seni duymamı istiyorsan konuşmayı bırak.
gecenin düşünceleri, hep daha parlak, daha anonim, daha acı verici. sürekli sonu gelmeyen acı ve neşe ve aynı zamanda huzur.
öyle bir şey yap ki seninle konuşabileyim.
şehrin baskısı, her yönden. evler, içlerinde yaşamak için değil de sokaklar olsun diye, sokaklar da şehrin hiç bitmeyen hareketliliği olsun diye var.
beklemeyi bilmek iyi bir duvara özgüdür.
gizem hiçtir hatta hiç, gizemli olduğunda bile. dikkat nesnesi olamaz. dikkat, eşit ve kendisine mükemmel denklik olarak her türlü merkezin yokluğu olduğunda, gizem dikkatin merkezidir.
dikkat başıboştur ve ikamet edilmeyendir. boş, boşluğun berraklığıdır.
gizemli, örtüsünü kaldırmadan kendisini gözler önüne serendir.