clarissa pinkola estes
iyi gelişmiş animusun mükemmel sınırları vardır.
ruhtan gelen yaşantıyı, salt egodan gelen yaşantıdan ayıran üç şey vardır: yeni yöntemleri hissetme ve öğrenme yeteneği, kötü de olsa yoldan ayrılmama azmi ve zamanla derin sevgiyi öğrenme sabrı. ego ise şiddetli bir öğrenmeden kaçınma isteği ve eğilimine sahiptir.
cultura cura, kültür iyileştirir.
güçlü olmak, kas geliştirip şişirmek anlamına gelmez. insanın, kaçmadan kendi tanrısallığıyla buluşması, kendi kafasına göre vahşi doğayla iç içe bir hayat yaşaması anlamına gelir. öğrenebilmek, bildiklerimize katlanabilmek anlamına gelir. dayanmak ve yaşamak anlamına gelir.
hayatlarımızda ortaya çıkan bütün olumsuz ve sancılı olaylar doğal bir sansüre uğrar.
köpekler evrenin büyücüleridir. yalnızca varlıklarıyla bile, somurtkan insanları gülümseyen insanlara, üzgün insanları daha az üzgün insanlara dönüştürür ve ilişkiler doğururlar.
bir tanrının soluğu ile bir insanın soluğunun karışması, o kişinin yoğun ve kutsal bir şiir yaratmasını sağlar.
öyle basit şeyler vardır ki, asla bilinemezler.
carl gustav jung: tinsel yoksulluğumuzu basitçe kabullenmek çok daha iyi olacaktır. tin ağırlaştığında suya döner. bu nedenle ruhun yolu, suya giden yoldur.
dünyaların en iyisinde bile ruhun zaman zaman tazelenmeye ihtiyacı vardır.