ahmet ada
kuşlarla çevrili bir akşamüstü. kapı önüne gün bakışlı kadınlar oturmuş, konuşuyorlar sessizce. sevda sözcükleri açık bırakılmış pencereden geçiyor. birkaçı göğe asılı çamaşırları topluyor. biri var, bekliyor beni. yağmur yürüyüşlü biri. kapı eşiklerinde yüreği serçe. odası yaz kokuyor. ona bir sepet üzüm götürsem, sevinir mi dersin? bir kuşhaneye döner mi yüreği? dönüp bakıyorum geriye: yüzü bir hüzün güzelliği.