5.09.2012

imam-hatip ahlakı

ilhan selçuk

15 ocak 1966'da bir sabah gazetesinde özetle şöyle bir haber çıktı:

"konya imam-hatip okulu öğretmenlerinden bilhan uluçay, bugüne kadar girdiği bütün sınıflarda türkçe derslerinde hristiyanlık propagandası yapmaktadır."

haberi veren sabah gazetesinin arkasından kapağında yazılı olduğu üzere şubat 1966 tarihli bir dergide çıkan yazı, olayı biraz daha aydınlatıyordu. dergi sıradan bir yayın organı olsa belki yaptığı yayının önemi yoktu. ama türkiye imam-hatip okulları mezunları cemiyeti'nin yayın organı idi bu dergi. türkçe öğretmeni bilhan uluçay'a sayfalar dolusu yazıyla hücum ediyordu.

türkiye imam-hatip okulları mezunları cemiyeti'nin dergisinde türkçe öğretmeni hanım hakkında şu satırları okuyoruz:

"bazı iffetsizler kalkmış konya imam-hatip okulu'nda hristiyanlık propagandasına başlamış. mukaddes kitabımızı, insan muhayyilesinin icatkerdeşi, işlenmemiş cinayetlerin, irtikap edilmemesi günahların tablosu romanlarla mukayeseye yeltenmiş. bre iffetsiz kadın! sana kadın derken bütün müslüman-türk anasından özür dilerim. çünkü kadın iffetin timsali, hayanın heykelidir. sana iffetsiz diyeceğim. çünkü sen okutmak için teslim ettiğimiz çocuklarımızı kırk yıllık orospu hayasızlığı içinde kendin gibi yüzsuyu dönmüş arsızlar sınıfına sokmak için onların pantolonunu aşağı indirtiyorsun. utanmayı tarif edemeyen körpe yavruya böyle davranacağına, dizlerinden yukarı çıkmış olan eteğini biraz daha kaldırsaydın senin bu hareketinden kulaklarına kadar kızaran masum çocuklarda hayanın ne olduğunu görürdün. ruh berraklığı nasiyelerinden okunan tertemiz çocuklara 'yerim seni' gibi umumhane sözlüklerinde bile rastlanmayan şehvet ifadelerini çekinmeden söyleyen sen iffetsizin yeri, öğretmenlik kürsüsü değil, kerhane yataklarıdır."

konya imam-hatip okulu'nda türkçe öğretmenliği yapan hanımın eşi de konya karma ortaokul ingilizce öğretmenidir. karı-koca, yapılan hakaret ve tecavüzleri göğüslemeye çalışmaktadırlar. bana verilen bilgilere göre okul idaresinin 440 öğrenci arasında yaptığı tahkikatın ardından bakanlık müfettişlerinin araştırmalarında türkçe öğretmeni bilhan uluçay hakkında ileri sürülen bütün iddiaların asılsız olduğu ortaya çıkmıştır. ama yobazlar, öğretmen karı-kocanın yaşadıkları çevreyi cehennem haline getirmişlerdir. gerçekte türkçe öğretmeninin kabahati, öğrencileriyle şöyle konuşmak olmuştur:

"bana selamünaleyküm diye selam vermek yok; günaydın diyeceksiniz. üstünüz, başınız, eliniz, yüzünüz pislik içinde olmasın. temizlik imanın yarısıdır. sırf bir din bir milleti kurtarmaya yetseydi, araplar yeni kazandıkları bağımsızlıklarını muhafaza edebilirlerdi. dünya işlerini çok iyi bilmek ve anlamak zorundasınız."

ve böyle konuşan türkçe öğretmeni bir de "din dersi öğretmenimiz yılbaşında eğlenmek günahtır dedi" diyen öğrencisine:

"noelde eğlenmek belki günah olabilir; ama yılbaşının bu işle bir ilgisi yok." diye cevap verince hristiyanlık propagandası yapmış oluyor.