mary wollstonecraft
dünyada yoksunluğunu çektiğimiz şey hayırseverlik değil, adalettir.
bilgi olmadan ahlak da olamaz. cehalet, erdemi içine koyamayacağınız kadar dayanıksız bir kaptır.
hayatta hiçbir şey duyarlığı keskin bir düşüşten daha fazla bileyemez.
zayıf olan bir şeye karşı duyulan koruyucu sevginin dostluğun yerini tutabildiği hiç görülmemiştir.
kendi vicdanımız filozofların en aydınlanmış olanıdır.
hatalı eğitim, dar görüşlü, gelişmemiş bir zihin ve cinslere ilişkin sayısız ön yargı sonucunda kadınlar genellikle erkeklerden daha sadık olurlar.
masum kalmak, çocukluk durumunda kalmak demektir.
insanların çoğu tutkularından ziyade iştihalarının kölesidirler.
"bu yaşamda insana en çekici gelen şey duygudaşlıktır; hiçbir şey bize bir başkasının da bizim duygularımızı paylaştığını görmekten daha fazla mutluluk vermez."
ırmağın kıyısındaki sazlar her küçük esintiden etkilenirler ve her yıl ölürler; meşe ise sağlam durur ve yıllarca her türlü fırtınaya göğüs gerebilir.
aşkta hayal kırıklığına uğramak hiç aşık olmamaktan iyidir.
beyhudelik ve umutsuzluk her türlü incelemenin sonunu getirir; çünkü ulaşmak istediğimiz neden biz ona doğru ilerledikçe bizden uzaklaşır.
bir şeyi kendisi olduğu için sevmedikçe, hiçbir şeyi hiçbir zaman iyi yapamayız.
"akla hizmet özgürlüklerin en eksiksizini getirir."
anlayış gücü, yüreğin saf sevincini açığa çıkarabilecek tek güçtür.
"ey basit insanlar! daha ne kadar zaman basitliğe sığınıp bilgiden nefret edeceksiniz?"
insanlığın akıl denen soylu ayrıcalığı, iyiyi kötüden ayırt etme gücünü kazanmasını sağlamaya çalışmayacaksak neden doğduk?