antonio gramsci: eskinin çürüyüp yok olduğu, yeninin ise bir türlü ortaya çıkamadığı bir değersizleşme, bir çürüme, bir nihilizm dönemi yaşıyoruz.
mine söğüt: hayat tuhaflıklarla doludur ve katlanılabilir olmasını bu tuhaflıklara borçludur.
carlos fuentes: eğitim olmadan ne ilerleme ne de mutluluk olur; onun olmadığı yerde çürüme, barbarlık ve utanç vardır.
dragan babic: bir kızla bir arada olduğunda, kız yalnızca senin onun vücuduyla ilgili şeyler zırvalamanı tercih eder.
francesco sorti/rita monaldi: en korkunç düşman iki kulağımızın arasında uyuyandır.
herakleitos: insan ruhu bir uzak ülkedir ki ulaşılmaz, keşfe çıkılamaz.
john fowles: toplumun şansı kontrol altına almak için kullandığı yollardan biri de -kölelerinin seçme özgürlüğünü önlemek adına- geçmişin şimdiden daha asil olduğunu söylemektir.
lawrence durrell: din, tanınmayacak derecede yozlaştırılmış sanattan başka bir şey değildir.
paul lafargue: çağımız, çalışma yüzyılıdır, diyorlar; aslında acının, yoksulluğun, kokuşmuşluğun yüzyılıdır.
albert camus: hepimiz zindanlarımızı, cinayetlerimizi, yıkımlarımızı kendi içimizde taşırız.
seneca: hiç kimse bir maskeyi uzun süre taşıyamaz. rol yapma, çok geçmeden asıl doğasına döner.
thomas more: bazen yapacak bir şey kalmadığında zorunluluk sizi cesur kılar.