ahmed arif
bir kez polisten yakamı kurtarmış değilim. kanun! bu da bir maskaralık, bir dümen. kanun yalnız biz fukaralar için var. o da cezalandırırken sade! beraat etmişim, kim takar? hoş benim de onları taktığım yok. gece de tenhada boş gezmiyorum; ahdettim, beni öbür dünyaya yalnız gönderemezler. ne de olsa eşkıya kanı taşıyorum.
utanılacak hiçbir bok yemedim, yemem de! ama polise sorarsan ben bir canavarım. çünkü yüzlerine tükürdüm, tenhada yakalayıp eşşek sudan gelinceye kadar dövdüm; rüşvet, döviz kaçakçılığı ve randevuevi işlettiklerini bildiğimi, bunları er geç yazacağımı söyledim. birinin dişlerini döktüm, birini merdivenden atmak için fırlattım. kolu kırıldı. hepsi bu işte. haksızlığa, hakarete dayanamıyorum. türk siyasi tarihinin işkence görme rekorunu kıracak kadar zulüm görmeme budur sebep!