peter ackroyd
mutlulukla başlarız gençlikte; sonumuz delilikle yoksulluktur.
gerçek, düşgücü olmayan insanların yarattığı bir şeydir.
gerçek de gerçeküstü kadar yapay bir şey aslında. gerçek dünya bir dize yorumdan ibarettir. yazıya dökülen her şey, yazıldığı andan itibaren edebiyat niteliği kazanır.
her şey aslında tek bir şeyin parçasıdır.
kendin için bile bir sır olmalısın.
kimi zaman gerekçeler önemli olmayabiliyor. kimi zaman insan istediğini yapmalı.
artık hiçbir şeyin ölümsüz olmadığının farkında değil misin sen? her şey anında unutuluyor. artık tarih diye bir şey yok. bellek yok. kalıcılığı özendiren, destekleyen standartlar yok; yalnızca yenilik var. bir de bitmez tükenmez bir yeni nesneler döngüsü. kitaplar ise yalnızca nesne, alınıp bir kenara bırakılan tüketim maddeleri.
kimi zaman, görmemek daha iyidir.
neden bazı insanlar yapıtlarını başkalarına göstermekten utansalar dahi yaşamları boyunca yazar ya da şair olmak için çabalarlar? neden denemeyi sürdürürler? neden yazarlar, yazarlar da yazdıkları her öyküyü ya da şiiri yazar yazmaz ortadan kaldırırlar? onların düşü nereden gelir?
en büyük uzmanlar müşterileriyle aynı görüşü paylaşan uzmanlardır. başkalarının beklentileriyle beslenirler.
montaigne ne demişti: ben kitabı yazana kadar kitap beni yazıyor.