hararet nardadır, sacda değildir
keramet sendedir, tacda değildir
her ne arar isen kendinde ara
kudüs'te, mekke'de, hacda değildir
(hacı bektaş veli)
ey zahit şaraba eyle ihtiram
insan ol cihanda bu dünya fani
ehline helaldir na-ehle haram
biz içeriz bize yoktur vebali
(edip harabi)
biz tüccar değiliz alıp satmayız
erkan gözetiriz yoldan sapmayız
gönlümüz ganidir kibir tutmayız
biz muhammed ali diyenlerdeniz
(şah hatayi)
bir bahçeye hizmet ettim erenler
bahçe benim ama dal benim değil
fabrikada mal ürettim beylere
işçi benim ama mal benim değil
(kul ahmet)
kimi doğru gider kimi şaşırmış
kimi kağnısını dağdan aşırmış
hüseyin yolunu sarpa düşürmüş
devresi bilinmez yola ne dersin
(aşık hüseyin)
neler geldi girdi benim düşüme
felek bu dertleri taktı peşime
bir yazı yazın ki mezar taşıma
ferrahi dünyada gülmemiş deyin
(aşık ferrahi)
feymani içinde kötü his tutma
sadık dosta darılıp da küs tutma
altın isen altınlık yap pas tutma
sonra çar çamura karılmayasın
(aşık feymani)
zahit bizi tan eyleme
hak ismin okur dilimiz
sakın efsane söyleme
hazrete varır yolumuz
(aşık muhyi)
beni hor görme kardeşim
sen altınsın ben tunç muyum
aynı vardan var olmuşuz
sen gümüşsün ben sac mıyım
(aşık veysel)
her kim bana ağyar ise
hak tanrı yar olsun ona
kim ölümüm ister ise
bin yıl ömür olsun ona
(aşık paşa)
bir vakte erdi ki bizim günümüz
yiğit belli değil mert belli değil
herkes yarasına derman arıyor
deva belli değil dert belli değil
(aşık ruhsati)
serdari halimiz böyle n'olacak
serdari halimiz böyle n'olacak
kısa çöp uzundan hakkın alacak
(aşık serdari)