15.01.2013

şok doktrini

zülal kalkandelen

"donald ewen cameron kimdir" diye sorulsa kaç kişi doğru yanıt verir bilinmez. oysa insanlık tarihinde utançla anılacak bir psikiyatristin adıdır bu.

cameron, 1950'li ve 60'lı yıllarda, insan hafızasının kontrolü üzerine yürütülen cia projesi mkultra kapsamındaki deneyleri yapmış. depresyon, anksiyete gibi şikayetleri olan hastalarına kendilerinden habersiz ilaç vererek elektrik şok tedavisi uygulamış. amaç, hafızadakileri silip yeni bir insan yaratmak.

naomi klein, "şok doktrini: felaket kapitalizminin yükselişi" adlı kitabında kapitalizmin de aynı şok yöntemiyle yayıldığını söylüyor.

klein, cameron'un "şok terapisi"nden yola çıkarak, savaşlar, terör saldırıları, darbeler ve doğal afetler yoluyla toplumlarda şok yaratıldığını söylüyor. sonra da, bu ilk şokun yarattığı korku ve düzensizlik ortamını kullanan politikacılar ve şirketler aracılığıyla, ekonomik olarak ikinci şok gerçekleştiriliyor. bunlara direnenlere, gerekirse, polis ve hapishane sorgularında üçüncü şok uygulanıyor. amaç, toplumu kapitalizmin vahşi uygulamalarına hazır hale getirmek.

bu model, thomas friedman'ın geliştirdiği modern kapitalizmin taktiksel stratejisiyle de uyuşuyor:

"büyük bir kriz beklenir ya da yaratılır, vatandaşlar krizden bocalamış bir haldeyken devlete ait hizmetler özel kişilere devredilir ve sonra da bu sözde reformlar kalıcı bir hale getirilir."

ne diyordu kapitalizmin gurusu: "ister gerçek olsun, isterse gerçek gibi algılansın; sadece bir kriz gerçek bir değişiklik doğurur." yani yarat krizi, yap yağmayı! ırak'ta bilim insanlarının katledilişi, kültür birikiminin yok edilişi, amerikan özel güvenlik şirketi blackwater'ın karıştığı skandal, hepsi aynı oyunun bir parçası. beş yıllık işgalin sonunda gelinen nokta içler acısı.

ırak'ta profesyonel olarak iş sahibi olanların %40'ı, doktorların %35'i, 2003'ten bu yana ülkeyi terk etti. toplam nüfusun sadece %32'si içme suyuna ulaşabiliyor ve kanalizasyonları çalışan yerlerde yaşayanların oranı sadece %19.

eh, bu durumda işgalci güçlere iş düşüyor değil mi? önce yıktılar, şimdi yeniden inşa edecekler; ki sonra yeniden yıksınlar.

neoliberal ekonominin şoklara bağımlılığı, bugüne kadar latin amerika'dan rusya'ya, lübnan'dan ırak'a kadar dünyanın her yerinde kendini gösterdi. rusya'da bir gecede yapılan özelleştirmelerle zengin olanlar; lübnan'da dış borcu halktan alınan yüksek vergilerle kapatmaya çalışanlar, ırak'ta hakim olan korku ve düzensizliği en büyük umutları olarak gören batılı güvenlik firmaları.. ve sonunda felaket kapitalizmine karşı gelmeyi öğrenen halklar!

via emre kongar