gür bir hayat gerekir şiire taramak için
bundandır bende üzgün durması kelimelerin
ben senin tenha gözün olacaktım hem
tek başıma en kalabalık arkadaşın
yarım bir çocuk olarak beni
bu dünyaya erkenden bırakmasaydın
insan arkadaşına benzer
ve iyidir benzemesi
arkadaşlığın da eski bir şehre
hele usul sesliyse şehir, trenler de
bölmemişse henüz arkadaşlığın sesini
çünkü ben bir buluttum öldüğümde
yağmur olacak kadar kelime yoktu elimde
yazda haylaz, güzde gazel, yolda avare
eski ahşap yazınızı saklayın
herkesin gölgesini alıp gittiği
aşklardan geriye yalnız yaz kalır
gövde: o kimsenin gezmediği kasaba
gecesinin ıssızlığına öyle katlanır
oturmak düzyazıdır, yürümek şiir
ne denizim açık, ne sözlerim mavi
anladım artık bir dalgakırandır hayat
bir kelime bile yoksa içine doğan
ve onu denize komşudan yakın kılan
iki kara arasında çarpar durur kendine
bir ahşap gibi yaşlanmayı isterdim
kurt yeniği, su vurgunu ve karanlık
şarabımla küflü bir sarnıcın dibinde
elleri gemisidir şairin, yelkenidir
rüzgar yoksa şiir yok
şair öldü, ohh
şimdi sözler kardeş uykularındadır