güzeldin
beni şarkılardan itecek kadar güzel
beni benden alacak kadar
ağustosta bir bardak su
ölümcülde nar şerbeti
öyle geldin bana sen -sonu gibi bir şarkının
başı gibi bir karanlık haberin -öyle geldin bana sen
çoktan kalkmış bir gemiye yetişmek gibi bir şey
ölümlü bir sayrılıktan kurtulmak gibi
beklenmedik bir zamanda bırakılmak zindandan
göz gözelik umulmadık bir durakta
kucaklaşmak
yıllar süren ayrılıklardan sonra
o güzellik neyse işte
öyle güzeldin
ey gözleri elmas karanlığı fırtına kuşum
hoş geldin toprağıma beterlikler getirdin
kaldırdım kollarımda o güzel aklığını
öptüm dudaklarından susuzluğumca
bakar gibi karanlığa şafak bahçelerinden
baktım gözlerinin gecelerine