bilinmiyor
adlandırmak ölümdür
anımsa, anımsamak için vardır bu dünya
zamana bizden bir ses gelir düşer
akşamın ağzı yaprak doludur
sözcükleri hep karıştırdım. hep kendini anlatır sözcükler. gök, geç kaldığından söz açar. su, yataylığından. sözcüklerin dünyayı yansıttığı çok su götürür. ağaçlara baktımdı seni öpmeden. gördün mü gördüğünü ağaçların? böyle konuşuruz konuşunca. bahçeden bahçeye geçer çocukluk. ölüdür anlatının alanına giren. geçelim onu. dünya döndüğünü bilmez. tin habersiz dolaşır. güneş, adını unutur batarken.
ben ki yatağından tedirgin bir suyum
sözcükleri hep karıştırdım. hep kendini anlatır sözcükler. gök, geç kaldığından söz açar. su, yataylığından. sözcüklerin dünyayı yansıttığı çok su götürür. ağaçlara baktımdı seni öpmeden. gördün mü gördüğünü ağaçların? böyle konuşuruz konuşunca. bahçeden bahçeye geçer çocukluk. ölüdür anlatının alanına giren. geçelim onu. dünya döndüğünü bilmez. tin habersiz dolaşır. güneş, adını unutur batarken.
ben ki yatağından tedirgin bir suyum
besbelli ki aşka ve ölüme çalışıyorum
eğretilemeler şiirin kral yoludur
nerde olursan ol orayı anlatır bana
güzel
gövdenin durgun, derin ırmağı
çocuktum
çocukluk donuk bir göçebeliktir
gerçek, benzetmelerde yatar
hiçbir şey bundan kurtulamaz
benzetmelerin sonu, dünyanın sonudur
kimse yaşamamıştır
yaşadığını sözcüklerin
ey bellek, senden kurtuluş yok
iki gözü iki çeşmedir serseriler için istanbul
dört yanında allah'a söve söve yaşanır
insan sevmemek allah'a mahsustur
bir başına yaşamak, yaşamak değildir
bilsek nehirler bizden habersiz yaşarlar
bilsinler ki hiç yaşamamışlardır
ben size diyorum ki
dünyada sabahlar görülecek şeydir
ama bu dünya böyle gitmez
zulümle yapılan çabuk yıkılır
gök! bu öpüşümün yaptığı kıyı ordan o kral mezarlarından sesleniyorum
her gece teb'de o ihtiyar denizlerde hala bir şeydir uyanır esmerliğimden
her gün yalnızlığımdır büyüyen sana doğru elleri gibi çocukların sevmekten
öyle mutluyum ki mutsuzluğumda karanlığıma çılgınca daha bir uzanıyorum
hiçbir şey daha güç değil seni sevmekten
* "eşik" ve "akşama doğru" ile birlikte.
gök! bu öpüşümün yaptığı kıyı ordan o kral mezarlarından sesleniyorum
her gece teb'de o ihtiyar denizlerde hala bir şeydir uyanır esmerliğimden
her gün yalnızlığımdır büyüyen sana doğru elleri gibi çocukların sevmekten
öyle mutluyum ki mutsuzluğumda karanlığıma çılgınca daha bir uzanıyorum
hiçbir şey daha güç değil seni sevmekten
* "eşik" ve "akşama doğru" ile birlikte.