14.05.2017

kof demirli pencere

metin eloğlu


cezaevinde bir kanımlık uykuda düşte
şuramdan bir şey koptu
bir gün değil beş gün değil ki bu
canıma tak dedi işte

gayrı umut dürter yürek silkinir
peşisıra bir özlem ürküsüz ayık
sen miydin istanbul muydu baharda mıydık
tutsak gözlerim bulanıverir

ama senin gözlerin hür
ikimiz için görecekler taş çatlasa
zor ellerim ko kıskıvrak bağlıysa
seninkiler elbet bir işin ucundan tutar

ayırsalar öldürseler gene benimsin
nice ayıbımı örten o eşsiz yama
etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin

benim dilim boşuna kollarım yitik şimdi
sen doy sen edin sen tadıver
artanı birikeni bana da yeter
bölüşmek zaten senin eski işindi

inceliğini sarsam öpsem yüreğini
ben buralarda acıktım çok
karnım pişirdiğin aşla doyar ancak
senin suyun arıtır kirlerimi

hızlan çoğal gülümserliğini takın gene
sırası gelince hayıflan gocun
bana varımı yoğumu ileten güvercin
kon çırılçıplağım üstüme tüne

elle uzanılmaz kof demirli pencereye
bir günışığı dadandı senin için
duy benim bitanemsin
bunsuzluk yaraşmaz sana