gustave flaubert
yüce aşk -var olsaydı olurdu- bu dünyadaki güzel olan her şey gibi bir düşten başka bir şey değildir.
insan için hayatta o kadar çok aşk var ki! dört yaşında, at aşkı, güneşin, çiçeklerin, parlayan silahların, sıra sıra askerlerin; on yaşında, sizle oynayan küçük kızın aşkı; on üçte, dolgun göğüslü, sizden büyük bir kadının aşkı, zira hatırlıyorum, yeniyetmelerin çılgınca sevdiği bir şey varsa, o da beyaz ve pürüzsüz kadın göğsüdür, ve marlot'nun dediği gibi: yumurtadan daha beyaz emzik yepyeni beyaz satenden emzik bir kadının iki göğsünü birden ilk kez çıplak gördüğümde, az daha bayılıyordum.
kadının bir melek olduğunu sanıyordum. ah! moliere, kadını bir sebze çorbasıyla kıyaslamakta ne kadar haklıymış!