george orwell
ah, o anın tadı, hiçbir şeye benzemez coşkusu! işte beyler, hanımlar, size anlatmak istediğim; işte aşk! gerçek aşk vardır, uğrunda çarpışılacak tek bir şey vardır; tüm becerilerinizi ve ülkülerinizi, tüm felsefe ve inançlarınızı, tüm ince sözlerinizi, yüce davranışlarınızı bir kül yığınına çevirecek, gölgede bırakacak tek şey vardır, gerçek aşk. insan bir kez aşkı, gerçek aşkı yaşadı mı, artık bu dünyada neşe hayalinden başka bir şey bulabilir mi?
ah, o bir daha geri gelmeyecek zaman! sizler, beyler, hanımlar, sizler ki aşkın bundan daha incesini yaşamamışsınız, sizin için böyle bir haz neredeyse düşlenemez bir şeydir. ben de artık gençliğimi geride bıraktığım için, -ah gençlik!- yaşamı artık bir daha hiçbir zaman bu kadar güzel olarak göremeyeceğim. bitti. evet, gitti, bir daha dönmemecesine.
ah, yoksulluk, yokluk, insanın hazlarının düş kırıklığına uğraması! çünkü, aslına bakılırsa, aşkın o en coşkun anı ne kadar sürer ki? hiç, bir an, belki bir saniye. bir saniyelik kendinden geçme, ötesi toz, kül, hiçlik.