inci aral
bahar. ağaçlar çiçekte. boğazın iki yakasında erguvanlar açmış. deniz açık yeşil. istanbul'un en güzel zamanı. evet, dünya güzel. adil değil, biliyorum, pek huzurlu bir yer değil; dört bir yanında savaşlar, açlık, kötülük sürüp gidiyor; ama iyi şeyler de var ve şimdilik yaşamak için en elverişli gezegen burası.
yaşamak, tasarlanmış ve ertelenmiş bütün ölümlerdir belki de.
tanıdık hiçbir gölge, ayak izi ve yankı yok toprağımda artık. bildik suretler yok. yüzler, eller, ayaklar yok. uysallık yok. ruhumun bütün karşıtlıkları, isyan, kavga, yıkım var.
bütün beraberlikler egemenlik mücadelesi sürecinden geçer.
yalnızlık insanın dış kabuğunu kalınlaştırıyor; dünyadan gizlenen iç ise zayıf ve kırılgan kalıyor. maskemi indirdiğimde ya da kendi kendimle kaldığımda güçlülük sandığım inat ve özgüven bir anda paramparça olabiliyor.
her aşk kazaya, yanlışa dönüşür zamanla.
insanın kanepede, halının üstünde ya da mutfakta, evlilik yatağından daha iyi sevişebileceği düşüncem hiç değişmedi.
her boşanma önceleri ferahlıktır. sonra hafta sonlarını beklersiniz.
bütün ayrım çizgilerinin ve anlamların geçerli olduğu yerde bile iki insanın ilişkisi hiçbir zaman anlaşılmaz ve açıklanamaz.
gerçekte erkek dünyası, kadına duyulan korkularla, gizli aşağılık duygularıyla tıka basa doludur.
"bir vurgun olmayacak artık yüreğimdeki
ve yatağını değiştiren bir nehir gibi sanki
geri gelmemek üzere giden bir şeyin
kanat sesleri kalacak yalnızca kulaklarımda" (lale müldür)
yaz her zamankinden soluk geçiyor. ağaçlar eskisi kadar yeşil değil. denizin çekiciliği yok. dostlar eskisi kadar dost değil sanki.
zaman ağır aksak geçiyor. bomboş ve anlamsız. gene o yabanıllık duygusu yapışıyor yakama, o baş edilmez umutsuzluk ve kaçma isteği. içimden kuşlar göçüyor.
çoktandır burçlara, yıldızların insan kişiliğinin temel çizgilerini belirlediğine inanmıyorum. bir bedenin bir tek insanı taşıdığına inanamıyorum.
o olmasa yataktan çıkmayabilirim. kendi önemsizliğime inanabilirim. o beni değerli bulmasa bütün ışıklarımı söndürebilirim.
acı çekme ustasıyım çünkü ben.