salah birsel
halit carım, la pensée turque adında fransızca bir gazete çıkaracaktır. yazıları türkçeden fransızcaya çevirecek her iki dili de bilen birine gerek duyar. biri, reşat nuri darago'yu salık verir. bu işi ondan iyi yapacak yoktur. mektup yazılır. iki gün sonra reşat nuri çıkagelir ve hemen de işe başlar. bir hafta, iki hafta, üç hafta. sonunda gazetede çalışanın darago değil, güntekin olduğu anlaşılır. ama halit carım, güntekin'in işinden o kadar memnun kalmıştır ki, bu mutlu yanlışlığa şükretmekten başka bir şey yapmaz.