umberto eco
her birimiz zaman zaman alık, budala, aptal ya da deliyizdir. diyebiliriz ki, normal bir insan, bütün bu ögeleri, bu dört ideal tipi ölçülü bir biçimde karıştıran kişidir.
dahi; bir ögeyi, ötekilerle besleyerek, baş döndürücü bir biçimde kullanan kişidir.
alık konuşmaz bile, ağzından salyalar akar, spastiktir. dondurmasını alnına yapıştırır, eşgüdümü yetersiz olduğundan. döner kapıya ters yönden girer. başarır bunu. bu yüzden alıktır zaten. hemen tanırsınız onları.
budala olmak daha karmaşıktır. bir toplumsal davranış biçimidir bu. budala her zaman bardağın dışından konuşur. bardağın içindekinden söz etmek ister; ama ne yapar ne eder, dışından konuşur. budala pot kıran biridir; karısının kısa bir süre önce bıraktığı bir adama, güzel eşinin nasıl olduğunu sorar, örneğin. budala, özellikle sosyetede çok aranan biridir. herkesi şaşırtır ama yorum yapma fırsatı da verir. en iyileri diplomat olurlar. potları başkaları kırdığı zaman bardağın dışından konuşur, konuyu saptırırlar. hiçbir zaman yaratıcı değildirler, yalnızca aktarırlar, bu yüzden yayınevlerine yapıt önermezler. budalalar, kedilerin havladıklarını söylemezler; başkaları köpekten söz ederken, onlar kediden söz ederler. konuşma kurallarını şaşırırlar; ama tam anlamıyla şaşırdıkları zaman harikadırlar. tüm burjuva erdemlerini kendilerinde toplarlar.
aptal davranışlarında yanılmaz. mantık yürütmede yanılır. aptal şöyle der: bütün köpekler evcil hayvanlardır, bütün köpekler havlar; kediler de evcil hayvanlardır; demek ki onlar da havlar. ya da, bütün atinalılar ölümlüdür, bütün pireliler de ölümlüdür; demek ki bütün pireliler atinalıdır. ki bu, doğrudur. ama rastlantı olarak. aptal doğru bir şey söyleyebilir; ama yanlış mantık yürüterek. insan yanlış şeyler söyleyebilir; yeter ki doğru mantık yürütsün.
bütün büyük antropomorf maymunlar aşağı yaşam biçimlerinden gelirler; insanlar da aşağı yaşam biçimlerinden gelirler; demek ki bütün insanlar büyük antropomorf maymunlardır. burada bir şeyin yanlış olduğunu sezersiniz; ama neyin, niçin yanlış olduğunu gösterebilmek için hayli çaba gerekir.
aptal, alabildiğine sinsidir. budalayı hemen tanırsınız. alığın sözü bile edilmez. oysa aptal hemen hemen sizin benim gibi akıl yürütür; arada çok küçük bir ayrım vardır. bir paralojizm ustasıdır o.
deli hemen anlaşılır. hile bilmeyen bir aptaldır o. aptal, savını kanıtlamaya çalışır, çarpık bir mantığı vardır; ama ne de olsa bir mantığı vardır. oysa delinin mantıkla işi yoktur; kısa yoldan gider. onun için her şey, her şeyi kanıtlar. delinin bir saplantısı vardır, bunu doğrulamak için her şeyden yararlanır. kanıtlamakta hiçbir sınır tanımayışından, esin pırıltılarından yararlanmasından tanırsınız deliyi.