murathan mungan
dünyayı ait olunacak bir yer sanmak gibi genç yaşta farkına varamadığı yanılgıları vardır insanın. oysa ve de ancak dünyada iğreti olduğunuzu anlarsanız yerlisi olursunuz dünyanın.
herkes birbirinin çaresizliğinin kapanıdır. birinin vücudu, diğerinin parasını tuzağa düşürür. ya da tersi olur. birinin imkanları, diğerinin hayallerini. herkes birbirinin çaresizliğini kullanır aslında. kapana kıstırdığını sandığının kapanına kısılmış olduğunu anlarsın kimi zaman. hayatın ders vermeye bile vakti yoktur. "hayat dersi" dedikleri, iş işten geçmeden bunların farkına varmaktır yalnızca. hem unutma; bazen kötü bir yol, insanı iyi bir sona ulaştırabilir.
bireyini yetiştirememiş anonim toplumlarda, birey "egosunu" tanımaz, ego üzerine bir söylem ve bilgi alanı kuramaz; öte yandan, anonim bünye, kişinin egosunu açık alana taşıyarak her çeşit saldırıya hedef yapar. dolayısıyla "ego" tanımını bilmeyen kişiler, yara aldıkları yeri de tanımazlar.
dünyanın bütün hikayeleri aile yaralarıdır. orada başlar, orada gelişir, oraya dönerler. birikmiş ev içi kinleri, mutsuzluk fazlası, kirli sırlar, açık ya da örtük şiddet, aşırı sevginin yaraladığı benlikler, istenmezlikler, yetmezlikler, erken kayıplar; öksüzlüğün, yetimliğin, üveyliğin saymakla köpüren, köpürdükçe birbirine benzeyen nedenleri.. mutlu ya da mutsuz bütün sonlar kaçınılmazdır. bunu bilince daha rahat anlatır insan bir başkasına kendi hikayesini.