eskiden ağaç, sopa, çalılık, çit olanlar
ıssız kar havasında çürüyorlar
mürekkepten incecik izler
bir sözcük gibi sayfanın kocaman beyazlığında
şu önemsiz güzel dallar, beyazla çiziyor kendilerini
incecik, çatallanmış, beyaz göğe
anısız gibi, buzdan incecik çizgiler gibi
başka bir zamanda gibi, üstte
ya da altta, görünmeyen
gök ile yer arasındaki çizgi
beyazlığın içinde birazcık beyaz
hiç yok gibi-
2
yine de
her yan, yer ve zaman
tam beyazlanmadan önce
hafif renkli bir kalabalık var
belli olmanın içinde biraz belli
kızmış beneklerin kavgacı sürüsü
çinko, kurşun, tebeşir beyazı
alçı, süt, şakak, küf
her biri öbüründen ayrı
o kadar çok sesli, o kadar titiz
açık renk benekli sürülerde
izlerin ölüm sevinci
3
neredeyse hiç ile hiç arasında
kendini savunarak beyaz çiçekleniyor kiraz