vedat türkali
emperyalizmin, sinemasından politikasına kahpece ustalıkla sömürdüğü, sosyopolitik utkuları abartılmış bireysel kahramanlıklara bağlayan bu yaşamsal öğreti yanılgısının acılarını, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ne çok yaşadık, yaşıyoruz. kimi genç kuşakların tehlikeli biçimde sarıldığı bu öğreti yanılgısının tarihsel kaynakları var bizde. okullarımızda bütün tarih eğitimi, bireylerin isteğine, buyruğuna bağlı öyküler üstüne kuruludur. avrupa'yı attila titretmiş, istanbul'u fatih almış, osmanlı'yı zirveye kanuni çıkarmış, zulmü abdülhamit yapmış, ülkeyi atatürk kurtarmıştır. bütün toplum bu yüzeysel, basmakalıp inançlara koşullandırılmıştır. bir "27 mayıs" sabahında uyanıp da, gizlice el ele vermiş genç subaylarca kendini "kurtarılmış" bulan kafası yalınkat bir ülkede, "sosyalist devrimin hiç de böyle yapılamayacağını anlatmak kolay olamazdı. yanlışa batık toplumumuzun tertemiz gençliğini, silah tekellerinin uzantısı mafyalarla gizli polis örgütleri ne kanlı oyunlara düşürdü, düşürüyor; biliyoruz, görüyoruz.