louis lavelle
başkasının kişisel yaşamı, ancak o kişiyi sevmeye başladığımızda bize kendini gösterir.
sempatinin özelliği, zekanın hiçbir çabasının hiçbir zaman elde edemeyeceği şeyi çaba göstermeden gerçekleştirmesidir.
en kolay şekilde kendinin oyuncusu haline gelme tehlikesini taşıyan, en çok kafaya sahip olan insandır. hiçbir zaman kendinde bulduğu şeyden tatmin olmaz. kendini düşünerek, kendini sürekli değiştirir. gerçek varlığı her zaman şimdiki varlığının gerisinde veya ötesindedir; hiçbir zaman hayal ettiği şeyi hissettiği şeyden ayırt edemez. kendisinde bin çeşit kişi bulur, kendisine verildiği biçimdeki gerçeği her taraftan aşan binlerce olabilirlik düşünür. gerçeğe doğru dönebilmek, bakışını ona bağlamak ve ona daha yakın olmak için bir çabaya gereksinimi olmasına karşın, gerçeğe onu istemeden ulaşmak için, çoğu zaman, biraz yalınlık ve biraz sevgi yeterli olacaktır. bunun nedeni, kendi kendime baktığım zaman, ona kendimi gösterdiğim izleyici olan ve her zaman sadece ona görünmekten başka hiçbir şey yapamadığım yabancı bir izleyiciye benzeyen bir başkasının burada olmasıdır. ben artık bir varlık değilim, daha önce oluşturduğum bir görüntü, bir şeyim.
en güzel şeyler hava, gök, ışık ve yaşam gibi en yaygın şeylerdir. ve ruhun içinde de en saf sevinçleri bize verenler en yaygın şeylerdir.
bugün hiç kimse tamamen gözlemci bir yaşamın içinde güvenlikte olamaz ve gözlem en saf eylemin ödülünden başka bir şey değildir. tinsel yaşamın tüm güçlerini toplama, tüm insanlara yazgılarının ortaklığını görmelerini sağlayan mutlağa olan bu katılığı içimizde bulma zamanı gelmiştir. insanlar, tüm iyiliklerin en büyüklerinin, herkesin kendisi için elde etmeye ve herkesle paylaşmaya çalıştığı iyiliklerin, bilinçlilik, yüreklilik ve yumuşaklık olduğunu öğrenebilecekler mi?