imre kertesz
hayat kısa, gece uzun.
cinayetin sıradan bir şey olduğu yerde insan asilikten değil, çalışma şevkinden dolayı katil olur.
yaşamın bizden bekledikleri er ya da geç insanın ahlaki yetisini aşar.
bir yazar için zamanının ona karşı sergilediği körlükten daha muhteşem bir taç olamaz; bu körlük, hakkında konuşmamakla birleştirilmişse üstüne bir pırlanta daha konulmuş demektir.
dünya hiçbir zaman kolay değildir.
karşılaştığında tamamen zararsız olan bir yaratık var, onu pek fark etmezsin ve sonra da hemen unutursun. ama görünmeden herhangi bir şekilde kulağına girdiğinde orada gelişir ve adeta oradan yürüyerek çıkar; beyne kadar ilerlediği ve bu organda, köpeğin burnundan içeri giren pnömokoklara benzer şekilde, vahim biçimde büyüdüğü vakalar görülmüştür. bu yaratığın adı komşu'dur.
bir şair bir kökene sahip olmalı, nereden geldiğini bilmeli.
bazen din uğruna kendini feda eden kişinin mükemmel bir zalim olduğunu düşünürüm; zalimliğin en saf, herkesin önünde eğildiği biçimi.
bir şekilde başarılı olmak gerekir; başarı tek çıkış yoludur.
bir şey hiçbir zaman sona ermiyor. insan devam etmek zorunda, hep devam etmek zorunda; tıpkı iki katilin sohbet etmesi gibi samimi ve tiksinen bir konuşkanlıkla. söyleyeceklerimiz, aslında ruhsuzluğa varacak ölçüde basitleşmiş cinayet kadar acı ve nesnel olmasına rağmen.