balzac
bugünün gençlerinde bir sıcak serde oluşan, bundan dolayı da çok acı kaçan bir bilgi var; eylemleri, düşünceleri, yazıları sert yargılara varmalarına yol açıyor; hiç kullanılmamış bir bıçakla kesiyorlar kestiklerini.
gençler hoşgörüden yoksundur; çünkü ne yaşam konusunda bir şey bilirler ne de onun güçlükleri konusunda. yaşlı eleştirmen iyi, yumuşak; genç eleştirmen amansızdır; beriki hiçbir şey bilmez, öteki her şeyi bilir. öte yandan, bütün insan eylemlerinin dibinde bir belirleyici nedenler labirenti vardır; son yargıyı tanrı kendine ayırmıştır.
yalnız kendi kendinize sert olun. başkalarının iyiliğini elinizden geldiğince az kabul edin. hiç kimsenin uydusu olmayın; yalnız kendi kendinize bağlı olun. ne soğuk ne de çok ateşli bir görünüşünüz olsun; üzerinde bir insanın hiçbir şeyi güç duruma düşürmeden kalacağı bir orta çizgi bulmayı bilin.
gençlik her zaman kendisine onur veren; ama zararlı olan bir garip yargı çabukluğuna eğilim gösterir.
çoğu genç adamlar, en değerli servetlerini, toplumsal yaşamın yarısı olan ilişkileri yaratmak için gerekli zamanı yitirenler, kendi nitelikleriyle hoşa gittiklerinden, iyiliklerine çalışılması için yapacakları şey çok azdır; ama bu bahar çabuk geçer, onu iyi kullanmayı bilin. öyleyse etkili kadınlarla düşüp kalkın. etkili kadınlar, yaşlı kadınlardır; size bütün ailelerin yakınlıklarını, gizlerini, amaca çabuk götürebilecek yolları öğreteceklerdir. yürekten sizin olacaklardır; dindar olmadıkları zaman, koruyuculuk son aşklarıdır; size çok yararlı olacaklar, sizi övecek, çekici bir insan durumuna getireceklerdir.
genç kadınlardan kaçın! 50 yaşındaki kadın, sizin için her şeyi yapar; 20 yaşındaki kadınsa hiçbir şey. biri bütün yaşamınızı ister; öteki ise topu topu birkaç dakika, birazcık dikkat isteyecektir sizden. genç kadınları ciddiye almayın, her şeylerini şaka sayın, ciddi şeyler düşünemez onlar. genç kadınlar bencildir, küçüktürler, dostum, gerçek dostluk yoktur onlarda; yalnız kendi kendilerini düşünürler; sizi bir başarı uğruna harcayabilirler. öte yandan, hepsi de bağlılık ister. hiçbiri size gerekenleri aklına getirmeyecek, bağlılıklarıyla size yardımcı olmaktan çok, hırslarıyla baltalayacaklardır sizi; zamanınızı kaygısızca yiyecek, sizi servetinizden edecek, yüksek çevredeki çekiciliğinizi sıfıra indireceklerdir.
biri acılarıyla ilginizi çekecektir, kadınların en yumuşak başlısı, en az şey isteyeni gibi görünecektir; ama kendini vazgeçilmez kılar kılmaz, sizi ağır egemenliği altına alacak, buyruklarını yerine getirtecektir. ne denli bağlılık gösterirseniz, o denli nankör olacaktır. bir başkası, boyun eğişiyle ilginizi çekmeye çalışacak, kulunuz köleniz olacak, tıpkı kitaplardaki gibi, dünyanın öbür ucuna da gitseniz, ardınızdan gelecektir; sizi alıkoyabilmek için ününü tehlikeye atacak, boynunuzda bir taş olacaktır. siz bir gün boğulacaksınız; kadınsa su yüzünde kalacaktır.
kurnazlıkta en yaya kalmış kadınların bile sonsuz tuzakları vardır; en budalası bile uyandırdığı güvensizlikle yener adamı; belki de en tehlikesizi, sizi nedenini bilmeden seven, nedensiz yere bırakan, boş bir gurur duygusuyla geri alan kadındır. ama hepsi de ya şimdi ya gelecekte batıracaktır sizi.
ah! sizi sevecek olan kadın, yalnız olacaktır. en güzel şenlikleri bakışlarınız olacak, sözlerinizle yaşayacaktır. bu kadın da, sizin için bütün dünya olsun; çünkü siz onun için her şey olacaksınız; sevin onu, kederle de, rakiplerle de karşılaştırmayın, kıskançlığını körüklemeyin. sevilmek, anlaşılmak en büyük mutluluktur. bu kadın hiçbir zaman kendi kendisi olmayacaktır; hiçbir zaman kendi kendini düşünmeyecek, hep sizi düşünecektir. hiçbir konuda sizinle çekişmeyecek, kendi çıkarlarına hiçbir zaman kulak asmayacak, sizin görmeyeceğiniz yerde, kendisini bekleyen tehlikeleri unutacağı yerde, size yaklaşan tehlikeyi sezmeyi bilecektir; sonra, acı çekerse, hiç yakınmadan çekecek, kendini şuh göstermeye çalışmayacak; ama sizin kendisinde sevdiğiniz şeye saygı gibi bir şeyler duyacaktır. bu aşka karşılık verin, onu aşarak karşılık verin.