"öyle pek derin değil ölüm denilen ırmak
sezmeksizin geçivereceğiz öte yana"
bu kadar bile değil
sezmeksizin yaşanır bile ara sıra
yalnız akşamın alacasında
bir sakız sardunyasının tozunda
birdenbire gümüşhane'de
ya da üsküdar'ın ortasında
yenilgiyle bitince kavga
ölüm ölüm
üstün değilsin aşka
sevinç çılgın bir taraktır saçlarımda
oradan oraya savurur parmaklarımı
caddeleri karışlarım ürkütmez
yarasını okşarım birinin
sevgilimin saçlarını da
ve uzakta bir kış gecesinde
bir mutlunun düşlerine girdiğimi anlarım
birdenbire kars'ta
ya da ordu'nun perşembe'sinde
ürperten bir dalga
ıslatır hepimizi
ıslatır ne kelime
ey dirim
memelerin hep dursun ağzımda