northrop frye: kitaplar, içlerinde yaşanmak içindir.
bertrand russell: hayatım boyunca, bana hep insanın akılcı bir hayvan olduğu söylendi. bunca yıl boyunca, bir kere bile bunun böyle olduğuna ilişkin bir kanıt bulabilmiş değilim.
henry david thoreau: ilkeden, hakkın algılanması ve yerine getirilmesinden doğan eylem, şeyleri ve ilişkileri değiştirir; temelde devrimcidir ve daha önce olmuş olan hiçbir şeyden tam olarak ibaret değildir. sadece devletleri ve kiliseleri bölmekle kalmaz, aileleri de böler; evet, bireyi böler, ondaki şeytani ile ilahiyi birbirinden ayırır.
g.k. chesterton: her sıradan kitabın içinde bir yere, gerçekte bütün geri kalanının onlar için yazıldığı beş ya da altı kelime gömülmüştür.
somerset maugham: iyi bir kitap yazmanın üç kuralı var. ne yazık ki, kimse ne olduklarını bilmiyor.
thomas browne: hiç kimse sadece kendisi değildir; pek azı o adı taşısa da pek çok diyojen ve pek çok timon olmuştur. insanlar tekrar tekrar yaşanır, dünya geçmiş çağlarda nasılsa şimdi gene öyledir.
northrop frye: yoz bir ağaç ancak yoz meyveler verebilir ve savaştan, bu kötücül, canavarca dehşetten bir iyilik çıkartılabileceği fikri, ne kadar acınası ve hüzünlü olsa da, habis bir ilüzyondur.
cervantes: tarih, hakikatin annesidir; zamanın rakibi, edimler deposu, geçmişin tanığı, şimdinin örneği ve modeli, gelecekteki bütün çağlara bir uyarıdır.
isaac babel: hiçbir demir, kalbi tam yerine konmuş bir noktanın kuvvetiyle hançerleyemez.