rene descartes
çoğu zaman ne olduğunu bilmeden daha iyi olan başka bir şeyi istemek için, duyuların nesnelerine, bazen bu nesnelere sırt çeviremeyecek kadar kuvvetli bir şekilde bağlı olan az bile olsa asil bir ruh yoktur. zenginliğin en fazla desteklediği kişiler sağlık, onur, zenginlik ve bolluğa sahip kişiler de diğerleri gibi bu istekten kurtulamamışlardır; aksine, inanıyorum ki, tüm sahip oldukları şeylerden daha büyük başka bir maddenin ardından en büyük istekle koşanlar onlardır. oysa inancın ışığı olmaksızın doğal akıl tarafından göz önüne alınan bu en büyük madde gerçeğin, ilk nedenler, yani felsefenin inceleme konusu olan bilgelik tarafından oluşturulan bilgisinden başka bir şey değildir.
ama filozofluk mesleğini yapanların bu işi hiç yapmamış olanlardan daha az bilge ve akılcı olduklarını kanıtlayan deneyim aracılığıyla filozoflara inanılması engellendiği için, burada şimdiki bilimin neden ibaret olduğunu ve varılan bilgelik derecelerinin neler olduğunu genel olarak açıklayacağım:
birincisi hiçbir akıl yürütme yapılmadan edinilebilecek kadar apaçık olan kavramları içermektedir; ikincisi duyuların deneyinin öğreteceği her şeyi kapsamaktadır, üçüncüsü diğer insanların konuşmalarının bize öğrettiği şeyleri kapsamaktadır, bunlara dördüncü olarak bütün kitapların değil ama özellikle bize iyi bilgiler verme gücüne sahip kişiler tarafından yazılmış olan kitapların okunmasını ekleyebiliriz; çünkü bu okuma, bu kitapların yazarlarıyla yaptığımız bir çeşit konuşmadır. ve bana öyle geliyor ki, genel olarak sahip olduğumuz tüm bilgelik bu dört çeşit araç yoluyla elde edilmiştir, burada kutsal vahyi hiçbir şekilde sıraya koymuyorum; çünkü vahiy bizi yanılmaz inanca derece derece değil, birdenbire yükseltir.
oysa her zaman diğer dört araçtan çok daha büyük ve emin bilgeliğe varmak için bir beşinci derece bulmaya çalışan büyük insanlar olmuştur: bu çaba, bilinebilecek her şeyin nedenlerini çıkarabileceğimiz gerçek ilkeleri ve ilk nedenleri aramaktır; ve özellikle bu çabayı gösterenlere filozof adı verilmiştir.