bilgi, güç demektir.
2. dünya savaşı'nda almanların bir ağır topu vardı. dünyanın en büyük topu. adı gustav topu. 1000 ton ağırlığındaydı. gustav 37 km mesafeden 7 tonluk bir mermiyi fırlatacak ve hedefi isabetli bir şekilde vuracak güçteydi. bir ay boyunca her gün üstüne bomba atabilirdiniz; ama yine de çalışırdı. fakat bir komando indirirsen, bir poşet "termit" taşıyan bir adam, 10 cm kalınlığında som çeliği eriterek topu sonsuza dek imha edebilirdi.
monoalkenler, diolefinler, trieneler, polyeneler.. sadece terminoloji bile başınızı döndürmeye yeter. ama kafanız karışmaya başladığında, ki karışacak, tek bir elementi aklınızda tutun: karbon. her şeyin merkezinde karbon var. karbonsuz hayat olamaz. evrenin bildiğimiz hiçbir yerinde. yaşayan, yaşamış ve yaşayacak her şey için karbon gerekli. parmaktaki elmas ve onu parmağına takan kadın aslında aynı malzemeden oluşuyor. elmas ve onu yaratan adam aynı. elması icat eden adam: tracy hall. dr. hall ilk sentetik elmas üretimi işlemini icat etti. uzun zaman önce, 1950'lerde. şimdi, günümüzde, sentetik elmaslar, petrol aramalarında, elektronik aletlerde, multimilyar dolarlık sektörlerde kullanılıyor. o zamanlar, dr. hall general electric için çalışıyordu. ve şirkete büyük bir servet kazandırdı. yani hesaplanamayacak kadar çok. general electric'in, dr. hall'ı nasıl ödüllendirdiğini bilmek istersiniz değil mi? 10 dolarlık birleşik devletler tasarruf bonosu vererek. karbon bazlı kağıda basılı bir tasarruf bonosu, karbondan yapılmış bir adama verildi; hem de karbondan yaptığı bir şeye istinaden.