alain touraine
simone de beauvoir: kadın doğulmaz, kadın olunur.
kadın benliğinin özne olarak bilinci en başta egemen sisteme karşı bir protestodur. üzerine o kadar hizmet ve görev dayatılan kadın, isyan eder ve kendi hakkındaki bilincini kurtarmak için savaşır.
kadınlar, erkeklerden daha çok, yaşam ve ölüm kuvvetleriyle birlikte, cinselliğin hep tamamlanmamış inşası karşısında ve doğurdukları çocukların imgesiyle haşır neşir olarak yaşarlar. böylesi formüller, kadınların toplumdaki rolleriyle, özellikle de kimi zaman yüksek mesleki niteliklere sahip, kimi zaman da yorucu ve monoton olan işleriyle özdeşleşen erkeklere göre aşağı olduğu fikrini altüst eder.
kadınların kendi kendilerine olan güvenleri, kişisel yaşamlarında cinselliğe verdikleri önemden ayrılamaz.
müslüman kadınların bazıları için, aşılacak engellerin zorluğuna karşın, kişisel yaşamlarının inşası sürecine girişmek mümkün müdür? esas engel, cinselliğin denetimi, bekaret zorunluluğu, jinekologlar tarafından ve gerdek gecesi sonrasında, kanla lekelenmiş çarşafın gösterilmesiyle, bunun denetlenmesidir. kadınlar açısından, özellikle türk ailelerde sıklıkla varolmayan bir sosyal güvenliğin yerini alan bir aile dayanışması gibi kabul edilen, aileler tarafından önceden ayarlanan evliliklerden çok, mahrem yaşamlarının böylece denetlenmesi daha inciticidir. yalanlar, çifte yaşam, kızlık zarının uzman bir cerrah tarafından dikilmesi ve nihayet ailenin bölünmesi, kızların erişkin yaşama atılmalarını bir drama dönüştürür. ailenin güçlü olmasının ve kızların ebeveynlerine aşırı duygulu bağlarla bağlı olmaları, bu dramları daha da acılı bir hale getirir. genç erkekler (erkek kardeşler) kızlar kadar kötü muamele görmediği ve tersine, kız kardeşlerini şiddetle suçladıkları ama aslında onlar aile yaşamının kurallarına karşı çok daha ağır eylemlerde bulundukları için de acılıdır. birçok kez, özellikle tartışma gruplarında sorgulanan kadınlar, aile sorunlarından söz ederken gözyaşlarına boğuldular ve uzun süre çözümleme çalışmasını olanaksız kılacak bir duygu uyandırdılar.