vladimir makanin
dünyanın bütün erkekleri, ben de dahil olmak üzere, koridorlarda kaybolmuşlar, koşturmuşlar, yollarını şaşırmışlardır; sonsuza kadar sevecekleri bir kadın bulmaya güçleri yetmeyerek. koridorlar kuşatıyor etrafı, koridorlar orada ve burada.
kendisi ne derse desin, bir erkek, ona daha gençliğinde yutturulmuş olan rastlantısal bir deneyimle yaşar. erkek, heyhat, yeni bir şey almaz. erkek, kendisinden öncekinin imgesini giymektedir. oyunun da kendince bir ikiliği, bir koridor benzerliği vardır, tüm kapılar dışarıdan bakıldığında benzeşirler. ve hiçbir şeyden hoşnut kalmaz erkek, zavallıcık.
kadınlar, bilindiği üzere solar, gündelikleşir ve hayal kırıklığına uğratırlar. metresler yalan söylerler. ihtiyar kadınlar ölümü anımsatırlar. çocuklar da gerçekte yoktur; çocuklar ölür, istasyonlarda kaybolarak, vagon dilencilerinin ellerine düşüp düşüp ya da öylesine yetişkinleşip yabancılaşarak, koparak -onlar alacalı bir kitle, miting kitlesidir. erkek ise kendi başınadır ve bundan ötürü daha güçlü bir şekilde kavrar, sürüp giden kurt arayışı içinde hiç mi hiç değişmediğini. ne yapsın erkek de, yürür ve yürür gece koridorunda, daire numaralarına bakarak, donuk pirinç parıltılı rakamlara -kapıların yanıltıcı kilitliliğine. savaşlar da olmasa neye yararız ki biz, sormak gerek.
erkeğin hoşnut olduğuna seyrek rastlanır. kapı kapıdır sonuçta; oysa o sinirlenir, asabileşir, köpürür. körün göz lekesi gibidir adeta, öfkeyle dolmuş ve görmekte kararlı. kapıyı çaldığında, zile bastığında, omuz attığında ya da hatta hiddetle tekmelediğinde, yanıt olarak "uyuyoruuuuuz!"u işiteceğine hiç inanmak istemez. dünyanın basitliğini ve kendisi için başka bir kapı daha bulunmadığını, öyle bir kapının var olmadığını, bir gerçek olarak kabullenmeye cesaret edemez, istemez bunu. bütün bu kapı aralıklarının içinde o kapının bulunmadığını ve donuk pirinç rakamlar arasında da numarasının..