~how i met your mother
"merhaba, bizim bir evlilik lisansına ihtiyacımız var; ama bekleme sürecini geçmeliyiz çünkü biz aşığız."
- bekleme süresini hemen kaldırıyorum.
"oh, gerçekten mi?"
- eğer öyle bir yetkim olsaydı, söyleyeceğim şey bu olurdu; ama maalesef yalnızca bir yargıç bunu yapabilir.
"peki, bir yargıç görebilir miyiz?"
- kesinlikle.
"gerçekten mi?"
- bugün öyle bir şansınız olsaydı, söyleyeceğim şey bu olurdu; ama yok.
"bunu bize neden yapıyorsun?"
- çünkü size kamera şakası yaptık.
"gerçekten mi?"
- öyle derdim; ama..
"biliyor musun? anladık."