şükrü erbaş: hiçbir sevgi tutsaklıkta yeşermez. eşitlik özgürlük ister.
andre malraux: insan dediğin nedir ki? küçük, acınacak bir gizler yığını. insan bir rastlantıdır ve temelinde dünya, unutulmuşluktan yaratılmıştır.
alexandre dumas: tüm vahşi yapılı insanlar güçlü bir eylemi beğenmeye yatkındırlar.
bertrand russell: olağanüstü bir karar verme yetisine sahip kimseler dışında, insanların çoğu, emirler sert olmamak koşuluyla, kendilerine günün her saatinde ne yapacaklarının bildirilmesinden hoşlanırlar.
christine arnothy: sağcılar, her türlü iktidarın kıçını yalayan insanlardır.
erik orsenna: tek konu takıntılarına şükürler olsun! ister cinsellikle, ister pulculukla, ister başka bir şeyle ilgili olsun, tek konu takıntısı sizi olmayacak yerlere götürür, çoğunlukla sarsıcı şahsiyetlerle tanıştırır.
lucrezia borgia: sanatları sevmek, düşüncenin yapıtlarını sevmek, sevdiklerimizi sevmek; dünyada budur yalnız büyük olan.
jean jaures: bugünkü devlet büyük bir patrondan başka bir şey değildir; ücret ve rekabet yasalarına bağlanan, onları uygulayan kocaman bir patron.
konfüçyüs: bir insan uzağı düşünmezse, yakın bir zamanda kesinlikle üzüntüyle karşılaşacaktır.
oscar wilde: çocuklar hayata ana babalarını severek başlar, zamanla onları eleştirir ve nadiren affederler.
sadi şirazi: mutlu, yiyen ve eken; mutsuzsa ölüp ardında bırakan kişidir.
mehmet eroğlu: hiç tanrı'ya inandın mı? her şeyden, bir parça da olsa, o da sorumlu değil miydi? kutsal kitapların hepsinde "öldürme" diyordu; ama tanrı adına öldürülenler kadar çok insanoğlu öldürmeyi başaramadı kimse.