hak ettiğimiz dünyada yaşarız.
her bir beden, dürtülerinden daha fazlası olduğuna öyle emin ki.. tüm o işe yaramaz danslar, yorulmuş zihin arzu ile cehaletin çarpışması.
bağışlanma diye bir şey yok. insanların kısa hafızası var sadece.
insan bilinci evrimde trajik bir şekilde ilerledi. çok fazla bilinçlendik. doğa kendinden bağımsız bir bakış açısı yarattı. bizler doğa kanunlarına göre var olmaması gereken yaratıklarız. hepimiz bir yanılsama içindeyken duyusal deneyimler ve hislerin gelişimi sayesinde birey olduğumuzu sanan fakat aslında bir hiç olan bireyleriz. bence türümüzün yapması gereken onurlu davranış programlamamızı reddedip üremeyi durdurmak ve hep birlikte soyumuzu tüketerek kardeşçe bu haksızlığa bir gecede son vermektir.
din, beyinde bazı patikaları düzenleyerek eleştirel düşünceyi körelten bir virüstür.
herkes olmadığı bir şey olacağını sanır. herkesin büyük planları vardır.
bütün tarih boyunca ihtiyarların hepsinin aynı şeyleri söylediklerinden eminim. ama ihtiyarlar ölüyor ve dünya dönmeye devam ediyor.
hepimiz bu hayat tuzağının içindeyiz. kendi içinde herkes düşünüyor ki her şey farklı olacak. başka bir şehre gidecekler, sonsuza kadar arkadaş olacakları insanlarla tanışacaklar. aşık olacaklar ve tamamlanmış olacaklar. tamamlanmakmış. bir de sonuca bağlamak var. bu ikisi her ne sikimse! bu hayatı doldurmak için uydurulmuş sikik şeyler. sona ermediği sürece, hiçbir şey, hiçbir zaman tamamlanmaz. sonuca bağlamakmış. hayır, hayır, hayır. hiçbir şey, hiçbir zaman bitmez.
en çok şişenin dibinde gördüm kaybolan ruhları.
insanlar.. binlerce hayatın sonunu gördüm. genci, yaşlısı.. her biri gerçekliğinden emindi. duyumsal tecrübelerinin oluşturduğu amacı ve anlamı olan özel bireyler. biyolojik bir kukladan fazlası olduklarına o kadar emindiler ki.. gerçek er ya da geç ortaya çıkar ve herkes görür. ipler kesildiğinde herkes aşağı düşer.
geceki gökyüzü gibi hiçbir şey yoktur.
erkekler aşık olamaz, en azından kastettikleri şekilde. gerçekliğin yetersizlikleri her zaman bastırır.
önemi olan tek şey çocuklardır. bir kadın-erkek dramasının tek sebebi onlardır. insanlar sıçar batırır. yaşlanırız. kadın-erkek ilişkisinin çocuk yapmak haricinde yürümesi gerekmiyor zaten.
herkes suçludur. ya güzel yıllarınızı, onları yaşarken bilirsiniz ya da onları beklerken kanser olup güzel yılların çoktan gelip geçtiğini fark edersiniz.