nilüfer kuyaş
ahlak kural arayışıyken etik sadece değer arayışıdır. etik olmadan ahlak boş bir sistemdir. ahlak karşılığı olan "moral" sözcüğü latince "moralis" yani örf-adet kökünden gelir ve yaşamdaki ödevleri tanımlar; etik ise yunanca "ethos", yani "karakter" kökünden gelir ve insanın değer üretme özelliğini betimler. buna göre, insan neyi neden yaptığını bilmeden ahlaki kurallara uyabilir; oysa etik davranmak için değer bilgisi şarttır. örneğin "kimseyi öldürmeyeceksin" demek başkadır; "yaşamak en temel insan hakkıdır" demek başka. ahlakın çıkış noktası olumsuzdur; yasak ve sınır koyar; etiğin çıkış noktası ise olumludur; değer arar. bu nedenledir ki insan hakları dediğimiz şeyi ahlaktan değil sadece etikten türetebiliriz. sanat da sırasında örf ve adetlere uymayabilir; hatta yasaklara karşı bile çıkabilir; ama etik değer üretmediği zaman sanat olmaktan çıkar; çünkü ahlak belli bir anda hayatı kuşatan kurallardır; halbuki hayat sürekli akmaktadır. edebiyat ahlakın iyi/kötü ikilemleriyle kısıtlanmama ayrıcalığına sahiptir; çünkü etik ile estetik arasında içkin bir bağ vardır; ahlakın ise estetikle böyle bir bağı hiç olmamıştır.