erich fromm
bir özgürlük eğilimi olarak başkaldırma eylemi mantığın başlangıcıdır.
birey, kendisini dış dünyaya bağlayan göbek kordonunu koparmadığı ölçüde özgürlükten yoksundur; ama bu bağlar ona bir ait olma ve bir yerlere köklenmiş olma duygusu ve güvenlik de verir.
başarılı devrimci bir devlet adamı, başarısız olanı ise bir suçludur.
eğer yaşamın anlamı kuşkulu bir duruma gelmişse, eğer kişinin başkalarıyla ve kendisiyle olan ilişkileri ona güvenlik sunmuyorsa, bu durumda ün, kişinin kuşkularını dindirmeye yönelik bir araç olur.
ideal olan -eğer insan doğası o noktaya dek yükselebilirse- komünizmdir.
tanrının buyruğu altındaki insanın özgür iradesi yoktur; ancak o ya tanrının ya da şeytanın iradesinin bir tutsağıdır, hizmetçisidir, kölesidir.
sadece bu dünyayı küçümseyen kişi kendini gelecek dünyaya hazırlamaya aday olabilir.
nefret, tutkulu bir yıkım arzusudur; sevgi ise bir nesnenin tutkuyla olumlanmasıdır; sevgi bir coşku değil, amacı kendi nesnesinin mutluluğu, gelişimi ve özgürlüğü olan aktif bir çaba ve içsel bir ilgililiktir.