ah, uzaktan nazik görünen aşk
nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde
altın daha beter bir zehir insan ruhuna
şu satışı yasaklanan zavallı karışımlardan
daha çok cinayet işler şu rezil dünyada
neler doğuyor nefretten
ama daha çoktur sevgiden doğan
erkekle çoğalır kadın
erkekle çoğalır kadın
sevgi güç verir, zamansa imkan
büyük engellerde bulur, büyük hazzı insan
yarayla alay eder, yaralanmamış olan
öğrenciler nasıl ayrılırlarsa ders kitaplarından
öyle koşar seven sevdiğine giderken
okula nasıl canı sıkkın giderse öğrenciler
öyle ayrılır seven sevdiğinden
ruhum çağırıyor beni adımla
geceleri ne de gümüşsü bir ses verir sevenlerin dilleri
en yumuşak müziktir dinleyen kulaklara
nöbet bekler kaygı her yaşlının gözünde
nöbet bekler kaygı her yaşlının gözünde
uyku bulunmaz kaygının barındığı yerde
yıpranmamış gençliğin yüksüz bir beyinle dinlendiği yerde
altın bir uyku sürdürür egemenliğini
şu zevzek aşk yok mu aşk
dilini çıkararak şaklabanlıklar yapan
değneğini sokacak delik arayan koskoca bir maskaradır
ah sevgi, gözleri bağlıyken bile
nasıl da görür, yolunu seçer dilediğince
dilencidir ancak servetini sayanlar
dilencidir ancak servetini sayanlar
benim sevgimse öyle büyüyüp çoğalmış ki
varlığımın yarısını bile saymak gelmez elimden
ölçülü yas sevgiyi gösterir
ölçüsüz yas ise akılsızlığa işarettir