yaz gelir, bakarsınız
gökyüzleri aydınlık içinde güler size de
işte sular sıcacıktır
yüzersiniz isterseniz
üstünde yemyeşil çayırların
çadırları kurarsınız
çın çın öter yollar türkülerinizle
ormanlarınız bekler sizi
sanki ne olmuş böyle olmuş da
sonu mu geldi sanırsınız yoksulluğun
yollar önünüzde ışıdı mı sanırsınız
yeriniz yurdunuz mu var
güvenliğiniz mi var yoksa
iyi bir dünya mıdır dünyanız
haydi ordan
sizinkisi bir damladır denizden
bir damla, olsa olsa
orman barındırır toplumun attığı insanları
ışıldar gökyüzleri kapalı geceler üstünde
çadırda yatanların ne evi var, ne barkı
kuru ekmeği bile yok şurada yüzenlerin
yollarda yürüyenler hep işsiz güçsüz takımı
dört dönerler sorarlar: "bir iş var mı? bir iş var mı?"
yani hiçbir şey değişmez. sürer yoksulluk
ne yeriniz yurdunuz var ne güvenliğiniz
iyi dünya der mi insan böyle dünyaya
haydi ordan
sizinkisi bir damladır denizden
bir damla, olsa olsa
hala hoşnut musunuz aydınlığından gökyüzünün
hala çıkmayacak mısınız bu tatlı, sıcak sudan
orman mı koruyacak hiç durmadan böyle sizi
böyle avutup duracak mısınız kendinizi hala
yarına ekmeğiniz hani
hak istemenizi bekler sizden dünya
yakınmanızı bekler, çözümler getirmenizi
son umudu sizde dünyanın
denizden alınmış bir iki damla suyla
yanaşmayın avutulmaya bundan böyle
yanaşmayın, sakın ha!