umberto eco / jean-claude carriere
"kendini gösterme merakını hiçbir şey durduramaz."
eco: metninizi bu yayınevlerinden birine gönderiyorsunuz, metninizin açıkça görülen edebi niteliklerini öve öve bitiremiyorlar ve yayımlamayı öneriyorlar. allak bullak oluyorsunuz. imzalamanız için size verdikleri sözleşmede metninizin basımını sizin finanse etmeniz gerekeceği, bunun karşılığında yayıncının kitabınız hakkında sayısız makale yazdırmak ve hatta, niye olmasın, gurur okşayıcı edebi ödüller kazanmanızı sağlamak için uğraşacağı belirtiliyor. sözleşmede yayıncının basması gereken kitap adedi açıkça belirtilmiyor; yalnız satılmayan kopyaların "sizin satın almayı talep etmeniz haricinde" yok edileceği üzerinde ısrarla duruluyor. yayıncı kitabı 300 adet basıyor, 100 adedi bunları yakınlarına verecek olan yazara, 200 adedi gazetelere ayrılıyor; gazetelerse hemen çöpe atıyor.
carriere: yayıncının ismini görür görmez.
eco: ama yayınevinin gizli tuttuğu kendi dergileri vardır, bu dergilerde çok geçmeden bu "önemli" kitap şerefine yazılar çıkacaktır. yazar, yakınlarının hayranlığını kazanmak için, diyelim, 100 nüsha daha satın alır. bir yılın sonunda, satışların çok iyi gitmediği ve baskıdan kalanın -söylediklerine göre 10 bindir- yok edileceği bildirilir kendisine. kaç adedini satın almak ister? yazar sevgili kitabının yok olacağı fikri karşısında müthiş hüsrana uğrar. bunun üzerine 3 bin adet satın alır. yayıncı o zamana kadar ortada olmayan 3 bin kitabı hemen bastırıp yazara satar. son derece karlı bir girişimdir bu; çünkü yayıncının kesinlikle hiçbir dağıtım masrafı yoktur.
giulio ser giacomi diye biri, 1500 sayfalık kalın bir kitap hazırlamış, içinde einstein ve papa xii. pius'la mektuplaşmasından ve her ikisine yazdığı mektuplardan başka bir şey yok; çünkü her ikisi de ona hiç cevap yazmamış.
carriere: günümüzde herkes kitap "yapabilir". dağıtmaksa, apayrı bir şey.
eco: italya'da bir günlük gazete, çok ciddi bir gazete, okurlarına, istedikleri takdirde metinlerini hayli düşük bir meblağ karşılığında basmayı teklif ediyor. yayıncı, yazarın fikirlerinin sorumluluğunu üstlenmek istemediğinden, bu yayının üstüne ismini koymuyor. bu tarz çalışmalar vanity press'lerin faaliyetini azaltacaktır şüphesiz ama kendini gösterme meraklılarının faaliyetini muhtemelen artıracaktır. kendini gösterme merakını hiçbir şey durduramaz.
* vanity press: masrafları yazarca karşılanmak üzere kitap yayımlayan yayınevi.