paul eluard
aşkın biçimi, yaşamın tüm biçimlerini gölgede bıraktı.
organına, gözlerine, memelerine, ellerine, ayaklarına, ağzına tapıyorum ve düşüncene, sevgili gala'm. özgürlük beni sana bağlı kılıyor.
seni görmeye ihtiyacım var çünkü, çünkü seni korkunç derecede, gerçekten seviyorum. geceler ve günler boyu seni, gözlerini, bedenini, ruhunu, organını düşlüyorum. seni ezelden beri seviyorum, tutkuyla ve sonsuza kadar.
sana kırmızı bir mantı, siyah çoraplar, kırmızı eldivenler, kırmızı bir maske, savrulan saçlar gerekli; mantonun içinde başını bir yana eğmişsin, bense geriye kalanların ardından, içinde sen olmayan her şeyin ardından, gerçek yaşamım olan senin ardından bir ölüyüm sanki, o yalın ve tatlı gözlerine, o iyi ve güzel ellerine, beni heyecanlandırmak için var olan, organının, o taptığım organının tüylerinden daha yumuşak olan memelerine duyduğum aşk içinde.
ayna mı yitirdi yanılsamalarını yoksa dünya mı sıyrıldı donukluğundan? kendi kendini işliyor toprak. kışın güneşi bulmak için kar'ı eşelemek yeter. yazın, meyvelerin buzdan çekirdekleri var. kuşlar gösteriyor saatleri -öğle vakti, tutuşuyor kanarya; saat altı, titriyor hoppa (gün çatladı); gece yarısı, boş gözlere gece topları atan işkilli bir oyunbozan. hep elinizden kurtulacak tek bir varlık içindir gizlenecek yerler bir tek. geceleri arayacak olursanız onu, ışığın içindedir; arasanız gündüzleri, uyuyor olacaktır. kuralım aşkın tuzaklarını.
yaşayıp yaşamadığımı anlamak için seni üzerime yatmış görmek isterdim. çırılçıplak ve bacaklarınla beni kavramış durumda göğsümü öpmeni isterdim. sonra beni getirmeni. işte bak şimdi var olduğunu hissediyorum. burada ilk kez. gerçekten bir tek seni seviyorum. hem de çok. tamamen seninim.
seni bluzun ve elbisenle düşlüyorum, altında hiçbir şey yok. ya da etek ve kazakla. bu açık saçık giysilerde çıplaklığını hemen yanıbaşımda hissediyorum, sertleşmiş ve dimdik organım seninkini arıyor ya da ellerini.
seni yeniden görmek için yanıp tutuşuyorum. tenlerin en çekicisi, gözlerin en derini, vajinaların en sıcağı, tutkuların en çılgını, kadınların en güzeli, en cüretkarı, en özgürüsün sen.
ne düşündüğünü söyle bana. sürdürdüğüm yaşamla pek uzlaşmayan büyük hüzünlü bir düşün peşinden gittiğimi söylemeliyim.
bana uzunca yaz. organını durmamacasına benimkiyle okşuyorum.
birkaç gün sonra görüşmek üzere. organından uzun uzun öperim. sonsuza kadar seninim.
"sevgili tatlı çocuğum, tapılası kocam, seni ağzından ve her yerinden öpüyorum. sonsuza kadar karın, gala'n." (gala)