güz derelerinin dibine dek aramıştım bu gülüşü
gün batımında guguk kuşu türküleri yıkılıp giderdi ara sıra
kiraz zamanını anımsa
geçerken şimşek gibi çarpan bir ardıçkuşu-anı
bir tüfek patlaması yatırdı beni akşam vakti
parçalanmış bir yürekle havaya
ve her şey yeniden öyküsüz oluverdi