28.08.2015

zorba

jean-jacques rousseau

zorba, ancak en güçlü olduğu sürece egemendir.

başkalarına emretmek peşinde olmayan insana boyun eğdirmek çok zordur; en doğru ve becerikli politika insanı bile özgür olmaktan başka bir şey istemeyen insanları kullaştıramayacaktır.

yurttaşlar ancak kör bir tutkuyla sürüklendikleri, kendi üstlerinde olanlara değil de kendi altlarında olanlara baktıklarında egemenlik, onlar için bağımsızlıktan daha değerli hale geldiği, kendileri de başkalarına zincir vurabilmek için kendi zincirlerini taşımaya razı oldukları ölçüde baskı altında tutulmayı kabullenirler.

talihin önlerine çıkaracağı tehlikeleri göze almaya, talihin uygun ya da aksi gitmesine göre egemenlik kurmaya ya da kulluk etmeye her zaman hazır olan tutkulu ve alçaklar arasında eşitsizlik kolayca yaygınlaşır. böylece, insanların gözlerinin bağlandığı, kendilerini yönetenlerin, insanların en küçüğüne sadece "sen ve senin soyun, ulu olun" der demez o küçük adam kendi gözüne olduğu gibi herkesin gözüne de büyük görünmüş olduğu, onun soyundan gelenlerin de soy kütüğünde kendisinden uzaklaştıkları ölçüde yükseldiği, yüceldiği bir zaman gelmiş olsa gerektir.

"onurdan hiçbir şey umut etmeyen" despot hükümdarlık, hükmettiği yerde başka bir efendinin yaşamasına katlanamaz. o konuşur konuşmaz artık başvurulacak ne dürüstlük duygusu ne de görev duygusu kalır. kölelere kalan biricik erdem, körü körüne boyun eğmedir.

efendiler tarafından yönetilmeye alışmış olan insanlar, artık onlardan vazgeçemezler. bunlar boyunduruğu silkip atmaya kalkışırlarsa özgürlükten o kadar uzaklaşırlar ki özgürlüğe karşıt olan dizginsiz, aşırı bir başıboşluğu özgürlük diye aldıklarından yaptıkları devrimler, onları hemen her zaman zincirlerini daha ağırlaştırmaktan başka bir şey yapmayan baştan çıkarıcıların eline düşürür.

durmadan doğadan yakınan çılgınlar, biliniz ki size bütün kötülükler kendinizden geliyor.