salah birsel
orhon murat arıburnu içkiye pek yatkın değildir. ama evinde dostlarını ağırlayacak içki bulundurmayı da hiç eksik etmez. hem de içki şişelerini dolaplarda saklamaz, onları salonda iplerle tavana asarak konuklarının gözüne sokar. hemen hemen her koltuğun yanında tavandan sarkmış bir votka şişesi bulunur. içki içmek isteyenler yine yanındaki orta masası üzerinde duran bardağı alır, şişeden buraya içkiyi boca eder.
1946 yılında arıburnu, hacı emin efendi sokağında otururken bir pazar sabahı evine gelen behçet necatigil, oktay akbal ve salah birsel'i de yine böyle bir odada, duvardan duvara salıncak gibi sallanan içki şişeleriyle karşılamıştır. şişeler her üç konuğu iyisinden büyülemiş, şişelerin içindekiler ise onları yere sermiştir. bereket orhon içki şöleninin arkasından bol biberli bir şakşuka -meyhanelerdeki adı: menemen- şölenini de uygulama alanına koymuştur ki, bizimkiler iyice ayılmışlardır. o günden sonra içkiye değilse bile şakşukaya tövbe etmişlerdir.