12.12.2017

günlük yaşamdan sanata

umberto eco

iktidar hiçbir zaman tepedeki bir gücün keyfi bir kararından kaynaklanmaz; iktidarın dayanağı toplum içindeki sayısız küçük ya da "moleküler" uzlaşımlardır.

mutlak sahte, yaşadığı anın yüzeyselliğinden mutsuzluk duyan bilincin çocuğudur.

cinayet işlemiş bir kişiyi öteki insanlardan daha az insan olarak görmeye hazır bazı kişiler, bir yandan da kürtaja karşı çıkıyor ve ekliyorlar: "cenin halindeki bir insan da herkes kadar insandır."

iktidar, törenlerin önemini yitirmesinden ve kurumlara gösterilen biçimsel saygının yok olmasından korkar ve bunu bir geleneksel düzeni sabote etme, topluma yeni töreler sokma girişimi olarak görür.

louis marin: yozlaşmış bir ütopya, mitos kılığına bürünmüş bir ideolojidir.

"dünyanın tam bu noktada yıkılmakta olduğunu söyleseler, tek yapacağım bir adım yana çekilmektir."

devletten kendisini benim yerime koymasını asla isteyemem; çünkü devletin gerçekleştirmeyi arzuladığı hırsları yoktur; devlet yalnızca adam öldürmenin her durumda kötü bir şey olduğunu vurgulamakla yükümlüdür. bu yüzden de, adam öldürmenin kötü bir şey olduğunu öğretmek için adam öldüremez devlet.

devlet, adalet terazisini büyük bir ciddiyetle kullanmak ve bu yolla yurttaşlarının can güvenliğini teminat altına almak durumundadır. devletin kısası intikam değil, geometridir.

düşünce, zırhtan nefret eder.