her dönüş yaşayışın bir gününü yutuyor
bir gün ki, bir hayata, neler bahşeder neler
vardığı yer nokta olan her sonun manası haldir
vardığı yer nokta olan her sonun manası haldir
kollarımın kavuştuğu mekanda değil
aklımın eriştiği alanda cirit atarım
ben yıldız topluyorum yalınayak
onlar izmarit topluyor otomobilli
bildiğin ve öğrendiğin kadar bilmek ve öğrenmek var
bahar geldiği için çiçekler açmaz
çiçekler açtığı için bahar gelir
hayret aklın en güzel çocuğu; onu kitaplar yedi
şüphe aklın en çirkin piçi; onu kitaplar besledi
sesten kesiliyor sesten, ses gibi için aydınlık
ses gibi aklın mutlu, kesiliyor ses gibi güzel
sıcak olan bir şeyden
değmemeli birbirine yaşamıyla anısı
konuşunca yaşam susuyor
susunca ölüm konuşuyor
önce etin usa dar gelmesindeki o sevinç
şimdi usun ete dar gelmesinden bu tasa
sözde sebeple ağlayanlar
gerçek sebeple gülemedi
kurcalanmadık kilit bırakmaz
anahtarı her kapıya uyanlar
duvar olur kent sokakları sevmeyenle dolaşınca
sokak olur ev duvarları sevenle oturunca
yaşamı algı algı açık
ömrü dönem dönem kapalı
gökte diziyle ışıldayan yıldızları
yerde tek tek söndürdüler
hiçbir şeyle denemez kendisini
kendisinde deneyenler her şeyi
bir kuş bir kanat tenimizde
bir rüzgar bir serinlik içimizde
bir gök bir deniz mavi mavi
şarkı bahçe düğün dernek
savru mu deniz mi
neresinden katlıyorsunuz sesi
siz ne yapıyorsunuz orda
"ağlamayan gözler göremez."
"ağlamayan gözler göremez."
dışı durgun, içi oynak
yaşam yalancısı, aşk doğrucusu
savunmayla sataşmanın göründükçe kendisiydi
savunmayla sataşmanın göründükçe kendisiydi
gizledikçe benimdi, ne benimdi ne kendinin