inci aral
insanı kendinden koruyacak hiçbir şey yoktur.
böcek gibi yaşayıp insan kılığında dolaşıyoruz ortalıkta.
zaman, içinde yaşadığımız bir akarsudur; bizi alıp ya ileriye doğru götürür ya da boğup öldürür.
yaşandığı süreçte insana tuhaf ve korkunç gelen şeyler bile, güvenli bir uzaklıktan bakıldığında yabansı bir dekor gibi görünüyor.
şarkılar, duyguları ifade etmenin en kolay yoludur. kimseyi incitmezler. istemeyen üstüne alınmaz.
aşk ölçülü, sabırlı bir şey olamaz. aşk delirmektir. azgın bir su gibi bentleri, duvarları yıkar geçer. sınır tanımaz.
sevgi söylendiği zaman yapaylaşıyor, karşı tarafa hak sahipliği veriyor ve beklentiye dönüşüyor.
ilk aşkın üzerinden zaman geçmez. geçip giden sevgilidir. ama aşk peri masalı gibi zamanın içinde bir yerlerde durur ve hep seni bekler. masalın iyi ya da kötü bitmesi önemli değildir. masal masaldır.
her aşk kendine özgüdür. hiçbiri ötekine benzemez.
her şey bittikten sonra insan kendi aşkının gölgesine ya da kendi hikayesine daha fazla sadık kalıyor. o iz, gölge hiçbir zaman silinmiyor.
aşk çoğunlukla hayal kırıklığıyla biter.
yoksulluğun ne olduğunu yakından görünce anlıyor insan.
başka bir dünya hayal edip de yenilgiye uğramak insana kendini aciz ve kötü hissettiriyor. kimi bunu kabullenip uzlaşıyor kimi de sürekli bir haksızlığa isyan duygusu içinde oluyor.
çocuk yapmamalı insanlar. sevgisiz, yalnız çocuklar yaratmamalı.
aşkın gerçeği yalanı olmaz. yaşanır ve biter. bir arayış, bir kendini olumlama, hepsi bu.