9.07.2016

albert camus

pierre-louis rey

"ben yoksul ve dinsiz doğdum, mutlu bir göğün altında; insanın, karşısında düşmanlık değil, uyum hissettiği bir doğanın içinde. dolayısıyla kopuşla değil bütünlük duygusuyla yola çıktım."

montpensier spor derneği'nde futbola başladıktan sonra racing universitaire d'alger'nin (rua) genç takımına kaleci olarak girer. "pazardan antrenman günü olan perşembeye kadar ve de perşembeden maç günü olan pazara kadar sabırsızlıkla tepinirdim." futbolun beslediği, cezayirlilere özgü şu değişmez kanı tam anlamıyla hiç bırakmayacaktır onu: "topun tahmin ettiğiniz taraftan asla gelmediğini hemen öğrendim. yaşamda, özellikle de insanların dürüst olmadığı fransa'da çok işime yaradı bu benim."

"benim bütün krallığım bu dünyadadır."

camus, bir insanın kesinlikle suçlu olduğunu söyleyemediğimiz andan itibaren tam ceza kararına varamazsınız diyordu defterler'inde. yapıtı özellikle ölüm cezasının örnek oluşturduğu savını reddeder. devletler idamların örnek oluşturduğunu düşünüyorsa, neden sanki utanıyormuşçasına gizlice infaz ediyorlar bu cezayı?

"sanat benim gözümde yalnız başına yapılan bir eğlence değildir. en fazla sayıda insanı, onlara ortak acıların ve sevinçlerin ayrıcalıklı bir resmini sunarak duygulandırma aracıdır." 

camus, francine'le başkent cezayir'de tanıştıktan 3 yıl sonra 1940'ta evlenecektir. francine, onu ailesine şöyle tanıtır: "hasta, parasız, işsiz olduğunu, boşanmadığını ve özgürlüğü sevdiğini size söyleme görevini bana verdi."

"bana bu çağı en iyi tanımlar gibi görünen şey, ayrılık. herkes dünyanın geri kalanından, sevdiklerinden ya da alışkanlıklarından ayrıldı."

saçma duygusunun tam ortasında, başkaldırının gerekliliği bulunur. insana onurunu veren ve sanatsal yaratımı meşru kılan odur yalnız.

"koy'un ortasındayız, dağlar çevremizde kusursuz bir çember oluşturuyor. en sonunda, daha kan rengi bir ışık güneşin doğuşunu haber veriyor, doğudaki dağların arkasından, şehre karşı beliriyor güneş, solgun ve serin bir gökte yükselmeye başlıyor. o zaman körfezde, dağlarda ve gökte oynaşan renklerin zenginliği ve görkemi bir kez daha herkesi susturuyor. bir dakika sonra renkler aynı gibi görünüyor ama kartpostal. doğa çok uzun mucizelerden nefret ediyor."

6 ocak 1960 tarihli france soir, camus'nün ölüm haberini şöyle veriyor: "yol düz, kuru, ıssızdı. kader böyleymiş."