andre malraux
büyük adam diye bir şey yoktur.
gandhi: özgürlüğün çoğunlukla cezaevlerinin duvarları arasında, bazen de idam sehpasında aranması gerekir; asla meclislerde, mahkemelerde ya da okullarda değil.
şeytan, meclislerden çok, cemaatlerden hoşlanır.
insan dediğin nedir? küçük, acınacak bir gizler yığını.
sıradan bir insanda ilgimi çeken, insanlık durumudur; büyük bir adamda, büyüklüğünün doğası ve araçları, bir azizde ise, kutsallığının niteliğidir. ve dünyayla özel bir ilişkiden çok şahsi bir karakteri ifade eden birkaç çizgi.
lenin: sonunda devlet gücünü artırmamış bir devrim örneği yoktur.
en büyük giz, maddenin ve yıldızların ummanına rastlantıyla fırlatılmış olmamız değil; bu hapishanede, bizatihi kendimizden hiçliğimizi yadsımamıza yetecek kadar güçlü imgeler çıkarıyor olmamızdır.
insan gizlediği şeydir.
"aradığım ne zafer, ne hükümdarlık ne de yeryüzü hazları
ve neye yarar ki iktidar, neye yarar ki haz, neye yarar ki yaşam?" (bhagavad gita)
kitaplık, yaşamdan daha soylu ve daha az gevezedir.
"dünyanın yeniden fethinin üç büyük romanından birinin bir köle -cervantes-, öbürünün eski bir kürek mahkumu -dostoyevski-, üçüncüsünün de direğe bağlanıp teşhir edilmek cezasına çarptırılmış eski bir hükümlü -daniel defoe- olduğuna dikkatlerinizi çekerim."