dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor
yarısı sen oluyorsun, yarısı ben
sonra ikimiz bir bütün oluyoruz
kimseye sezdirmeden
ölebilirim genç yaşımda
en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim
şimdi kavak yelleri esiyorken başımda
sevgilim
seni bir akşamüstü düşündürebilirim
ölünceye kadar seni bekleyecekmiş
sersem
ben seni beklerken ölmem ki
beklersem
sen bana bakma
ben senin baktığın yönde olurum
senin içine girdiğim zaman
dışımda kalıyorsun
senin dışından sana bakınca
içime sığmıyorsun
bütün renkler aynı hızla kirleniyordu
birinciliği beyaza verdiler
vurdun, acısı daha geçmedi
biliyorum, geçecek
ama öyle ağır konuştun ki ardından
o, gittikçe gerçek
beni öyle bir yalana inandır ki
ömrümce sürsün doğruluğu
konuşmak susmanın kokusudur
ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma
yalan korkaklığın tortusudur
dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma
bana yalanlar söylese yetinecektim
ama yalan söyledi